03 Mayıs 2025 Cumartesi
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen 2. Antalya Coffee Fest, kahve tutkunlarını Cam Piramit’te buluşturdu. Festivalin dikkat çeken noktalarından biri olan “Kafe-in Antalya” standı, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 2026’da başlayacak sosyal kafe projesinin habercisi oldu.
Antalya, 2-4 Mayıs tarihleri arasında kahve kültürünün kalbinin attığı şehirlerden biri oldu. Bu yıl ikincisi düzenlenen Antalya Coffee Fest, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Cam Piramit’te binlerce kahveseveri ağırladı. 105 standın yer aldığı festivalde, hem ulusal hem de uluslararası kahve markaları, kavurma uzmanları ve baristalar bir araya geldi. Festivalin en dikkat çeken köşelerinden biri ise Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan “Kafe-in Antalya” standı oldu.
GENÇLERİN YENİ BULUŞMA NOKTASI OLACAK
Gençlere yönelik planlanan sosyal kafe modeli, burada tanıtıldı. 2026 yılında hayata geçirilmesi planlanan proje ile Alanya ve merkez ilçelerde gençlerin ders çalışabileceği, fikir alışverişinde bulunabileceği ve uygun fiyatlarla kahve içebileceği alanlar oluşturulacak. Festival alanında Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Çevikol Tuncer de “Kafe-in Antalya” projesine ve festivalin gördüğü yoğun ilgiye dikkat çekerek “Bu yıl festivalimiz oldukça coşkulu geçiyor. Katılım çok yüksek ve standlarımızın %75’ini Antalya markaları oluşturuyor. Bu durum, festivalin ne kadar sahiplenildiğini gösteriyor. Sayın Başkanımız Muhittin Böcek’in gençlerimize verdiği sözleri birer birer hayata geçiriyoruz. 2026’da açılacak iki ‘Kafe-in Antalya’ noktasının prototipini burada sergiliyoruz. Gençlerimiz bu alanlarda sosyalleşecek, ders çalışacak ve uygun fiyatlarla kahve içebilecek” dedi.
FESTİVAL 4 MAYIS’TA SONA ERİYOR
Antalya Coffee Fest, kahve kültürünü kutlayan etkinlikleri, atölyeleri ve tadım seanslarıyla ziyaretçilere zengin bir program sunmaya devam ediyor. Festival, 4 Mayıs Pazar günü akşamı sona erecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Kemer Belediye personeline ve ailelerine yemek verdi.
Kuzdere Mahallesi Kesmeboğazı mevkisinde yer alan Kanyon Park Restoran’da düzenlenen yemek programına, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ve eşi Fikriye Topaloğlu, Kemer Belediye Başkan Yardımcıları Emin Gül, Semih Top, Mehmet Derya Baytekin, Kemer Belediye Meclis Üyesi Cansın Efir, Kemer Belediyesi Çamyuva Mahalle Sorumlusu Uğur Keskin, Kuzdere Mahalle Sorumlusu Ayhan Yıldırım, belediye birim müdürleri, belediye personeli ve aileleri katıldı.
Belediye Başkanı Topaloğlu ve Başkan Yardımcıları Emin Gül, Semih Top ve Mehmet Derya Baytekin, yemek sırasında masaları tek tek dolaşarak personel ve aileleriyle selamlaşarak sohbet etti.
Yemek sonrası Başkan Topaloğlu ve beraberindekiler, personel ve aileleriyle canlı müzik eşliğinde gönüllerince eğlenerek güzel bir gün geçirdi.
Başkan Topaloğlu, yaptığı açıklamada, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla belediye personelimize bir eğlence düzenlemek istedik. Başkan Yardımcılarımız ve meclis üyelerimiz tüm hazırlıkları yaptı. Beraber çalıştığımız belediye personelimiz ve aileleri burada. Hem eğlenecek hem de konuşacaklar. Burada kaynaşma içerisinde olacaklar. Çalışma arkadaşlarımıza ne kadar değer verirsek bulunduğumuz ortam daha sağlam olur. Biz kendilerini seviyoruz. Emekçinin hakkını vermek lazım. Çünkü onlar alın teriyle kazanıyorlar. Tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Konyaaltı Ekdağ 1 No’lu plajı, Uluslararası açık su yüzme yarışı X-WATERS’a ev sahipliği yaptı. 30 ülkeden binin üzerinde yüzücünün katıldığı yarışların startını veren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yarışlara ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, yüzücülere başarılar diledi.
30 ülkeden ve yurt içinden profesyonel ve amatör sporcuların mücadele ettiği uluslararası açık su yüzme yarışı X-WATERS, binlerce yüzücünün katılımıyla gerçekleşti. Türkiye Yüzme Federasyonu takviminde yer alan yarış, Antalya Valiliği koordinasyonu ve Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği ile gerçekleşti. Yarışların startını Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Antalya Vali Yardımcısı Tahsin Aksu birlikte verdi. BAŞKAN BÖCEK YARIŞMACILARA BAŞARILAR DİLEDİ
Antalya Vali Yardımcısı Tahsin Aksu ve protokol üyeleri ile birlikte bir süre yarışları izleyen Başkan Muhittin Böcek, “30 ülkeden binin üzerinde sporcumuza ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyorum. Spor iyileştiricidir. Bu anlamda açık yüzme yarışları ile ilgili bütün sporcularımıza katılımları için teşekkür ediyorum. Bundan sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile tüm kurum kuruluşlarla, Valiliğimiz ile beraber Akdeniz’de bu etkinliklerin devamını diliyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yarışmaya katılan yurt içi ve yurt dışından gelen yüzücülerimize hoşgeldin diyor, başarılar diliyorum” dedi. YARIŞLAR NEFES KESTİ
Kadınlar ve erkeklerin ayrı ayrı yarıştığı yarışmada, yüzücüler Akdeniz’in masmavi sularında kulaç attı. Sahilde toplanan vatandaşlar da yarışları heyecanla izledi. 5 kilometrelik etabın sonunda erkekler kategorisinde Stamina Swimming Club adına yarışan Aleksandr Kaluzhskii birinci olurken, kadınlar kategorisinde ise World Class Club adına yarışan Ekaterina Sokolova birinci oldu. Dereceye giren sporculara ödülleri verildi. Yarışlar sürerken hafta sonunu geçirmek için Konyaaltı sahiline gelen vatandaşlar da müzik ve çeşitli aktivitelerin yer aldığı etkinlik alanında keyifli bir gün geçirdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 144,2 kilometrelik Selçuk-Çeşme arasında koşulan yedinci etabını Lotto Takımından Elia Viviani, 3 saat 22 dakika 04 saniye ile kazandı. Peloton finişe yine toplu halde geldi ve İtalyan bisikletçi muazzam bir sprintle, Türkiye’de 11 yıl aradan sonra etap kazanma başarısı gösterdi. Vivani, kariyerinin ilk zaferini 2010’da yine ülkemizde kazanmıştı. Türkiye’deki son zaferini ise 2014 yılındaki Marmaris-Bodrum etabında elde etmişti.
STARTI MEHMET TUNCER VERDİ
Selçuk’taki Efes Antik Kenti önünde hazır bulunan Cumhurbaşkanlığı Destek ve Mali Hizmetler Genel Müdürü Mehmet Tuncer damalı bayrağı kaldırarak Selçuk-Çeşme etabını başlattı.
START NOKTASINDA HAZIR BULUNANLAR
Selçuk Kaymakamı Oğuz Alp Çağlar, İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, Başkan Vekili Fikret Hayali, Asbaşkan Metin Cengiz ve Yusuf Alperen Ayar, Genel Sekreter Mehmet Sedat Fırat ve Yönetim Kurulu Üyesi Onur Şahin de start noktasında hazır bulunan diğer isimler oldu.
140 BİSİKLETÇİ İMZA ATTI
140 bisikletçi startla birlikte Selçuk-Çeşme etabı için yola çıktı. Etap boyunca üç prim kapısı geçilecekti. 70,4. kilometrede sprint primi, 99,2. kilometrede Türkiye Güzellikleri sprint primi ve 117,8. kilometrede üçüncü kategori bir tırmanışın ardındna tırmanış primi kapısı yer aldı. İlk 5 kilometrede peloton oldukça hareketliydi. Birçok kaçış denemesi oldu ancak tam manasıyla bir kopma olmadı. 14’üncü kilometrede altılı bir grup kaçış için atak yaptı ancak kısa sürede yakalandı.
İLK CİDDİ KAÇIŞ GRUBU
Marton Dina (Euskaltel-Euskadi), Jelle Vermote (Wagner Bazin WB), David Lozano (Team Novo Nordisk), Adne Van Engelen (Terengganu Cycling Team), Willem Smit Jakobus (Chine Glory-Mentech Continental Cycling Team), Oliver Mattheis (Bike Aid), Mustafa Tekin (Spor Toto), daha sonra Valerio Conti’nin (Solution Tech Vini Fantini) katılımıyla 28’nci kilometrede bir kaçış grubu oluştu. 32’nci kilometre geçilirken zaman farkı da 2 dakika 30 saniyeye çıktı.
ZAMAN FARKI GİTTİKÇE ARTIYOR
Kaçış grubu sprint prim kapısına yaklaşırken tempoyu iyice arttırdı ve yeni zaman farkı 4 dakika 20 saniye olarak verildi. Parkur genelde düzdü, rüzgarın ise Çeşme’ye yaklaşıldığı sırada artığı görüldü.
SPRİNT PRİM KAPISI SONUÇLARI
70,4’üncü kilometrede etabın tek sprint primi kapısı geçildi. Sonuçlar şu şekilde açıklandı:
1-Oliver Mattheis (Bike Aid), 2- Mustafa Tekin (Spor-Toto), 3-Willem Smit Jakobus (Chine Glory-Mentech Continental Cycling Team).
Kapı geçiildiken sonra yeni yeni zaman farkı 3 dakika 25 saniye olarak anons edildi. O esnada Pelotonu Uno-X Mobility, XDS Astana ve Team Polti Visit Malta takımları dönüşümlü olarak çekiyordu.
TÜRKİYE GÜZELLİKLERİ PRİM KAPISI SONUÇLARI
99,2’nci kilometrede Türkiye Güzellikleri prim kapısı da geçildi. Sonuçlar şu şekildeydi:
1- Willem Smit Jakobus (Chine Glory-Mantech Continental Cycling Team), 2 Mustafa Tekin (Spor Toto), 3-Oliver Mattheis (Bike Aid).
Bu sonuçla bugün de beyaz mayoyu giyen Bike Aid sporcusu Williem Smit Jakobus, yarınki etabı tamamlaması duruunda beyaz mayonun nihai sahibi olmayı garantiledi.
Kapı geçildikten sonra kaçış grubunun temposu daha da yavaşladı ve zaman farkı 2 dakika 23 saniyeye kadar düştü.
SON TIRMANIŞ KAPISI DA GEÇİLDİ
Etabın sonuna doğru gelindiğinde finişe 26,4 kilometre kala üçüncü kategori bir tırmanışın ardından tırmanış prim kapısı geçildi. Sonuçlar şöyleydi:
1-Oliver Mattheis (Bike Aid), Marton Dina (Euskaltel-Euskadi), 3- Adne Van Engelen (Terengganu Cyling Team).
Finişe 20 kilometre kala peloton, kaçış grubundan geride kalanları toplamaya başladı. Son kilometrelere gelirken sporcular rüzgara karşı da mücadele ettiler. Finişe 11 kilometre bir kaza yaşandı. Ancak düşenler etaba devam edebildiler.
Beklenildiği gibi bir toplu sprint finişi oldu ve tecrübeli İtalyan sporcu Elia Viviani, bir başka tecrübeli ismin, Alexander Kristoff’un önünde tekerlek farkıyla etabı kazandı. Viviani bu etabı alarak kariyerindeki 90. profesyonel galibiyetini almış oldu.
MAYOLARIN DAĞILIMI
Team Polti Visitmalta’dan Giovanni Lonardi, dünkü etabın ardından yitirdiği yeşil mayoyu tekrar üzerine geçirdi.XDS Astana Takımından Wout Poels hem turkuaz, hem de kırmızı mayonun sahibi olduğu için, yarınki Çeşme-İzmir etabında tırmanış klasmanının ikincisi Ahmet Örken yine kırmızı mayoyu giyecek. Beyaz mayo ise, bu mayoyu ikinci etaptan itibaren taşıyan Willem Smit’te.
MAYOLAR SAHİPLERİNİ BULDU
Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) sponsorluğunda, Türkiye Güzellikleri Sprint Pirimi klasmanı liderinin giydiği beyaz mayoyu Willem Smit’e, Türkiye Bisiklet Federasyonu Asbaşkanı Metin Cengiz verdi.
Türk Hava Yolları sponsorluğunda, tırmanış klasmanı liderinin Dağların Kralının giydiği kırmızı mayoyu Wout Poels’e, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkan Vekili Fikret Hayali verdi.
Broster Bisiklet sponsorluğunda, puan klasmanı liderinin giydiği yeşil mayoyu Giovanni Lonardi’ye, İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici verdi.
Spor Toto sponsorluğunda genel klasman liderinin giydiği turkuaz mayoyu Wout Poels’e, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu verdi.
TUR YARIN SONA ERİYOR
60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu yarın koşulacak 108,7 kilometrelik Çeşme-İzmir etabı ile sona erecek. Dört klasmanın nihai galiplerinin belli olacağı son etap, Karşıyaka’daki Bostanlı iskelesi önünde sona erecek.
XDS ASTANA DUBLE PEŞİNDE
Turun başından bu yana hem takım klasmanında hem de bireysel klasmanlarda zirve mücadelesi veren XDS Astana takımının sporcuları, Wout Poels ile hem turkuaz hem de kırmızı mayoyu kazanma yolunda epey mesafe katettiler. Genel klasmanın zirvesindeki Wout Poels, yarın etabı tamamladığı takdirde kırmızı mayoyu kesin olarak kazanacak. Zaman farklarının oluşmanının beklenmediği son etapta Poels’un en yakın takipçisi ise takım arkadaşı ve Meryemana etabının galibi Harold Martin Lopez.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Türkiye’nin en köklü ve prestijli spor organizasyonlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, 60. yılında da heyecan dolu etaplarla bisiklet tutkunlarını bir araya getiriyor. Uluslararası bisiklet takviminde önemli bir yere sahip olan turun sekizinci ve final etabı, 4 Mayıs 2025 Pazar günü saat 10.45’te Çeşme’den start alarak İzmir’in simge noktalarından Bostanlı İskelesi’nde sona erecek.
Toplam 108,7 kilometrelik Çeşme – İzmir parkuru, Ege’nin batısından Körfez kıyılarına uzanan zengin manzaralarla bezeli bir mücadeleye sahne olacak. Yarış boyunca bisikletçiler; Alaçatı’nın rüzgârlı yollarından Urla’nın tarih kokan sokaklarına, Güzelbahçe’nin kıvrımlı sahil şeridinden Karşıyaka’ya kadar pek çok ikonik noktayı geride bırakacak. Etap, İzmir’in simgelerinden biri olan Bostanlı İskelesi’nde son bulacak ve 60. yılın turkuaz mayo sahibini belirleyen son finiş çizgisi olacak.
60.yılın tarihi finalinde bisikletçiler Ege’nin incisi İzmir’e ulaşacak. Delikli Koy’un berrak suları, İzmir’in simgesi Saat Kulesi ve enfes deniz ürünleri ve zengin mutfağıyla TUR’u karşılayacak İzmir, 600 kilometrelik sahil şeridine, UNESCO Dünya Mirası olan antik kentlere, üzüm bağlarına ve bereketli bahçelere sahip. 500 km’lik bisiklet yolu ile Eurovélo 8 Akdeniz Rotası’nın da üyesi olan İzmir aynı zamanda mitolojik alanların çevresinde 28 bisiklet yolu da sunuyor. İzmir’in inci gibi bisiklet yollarında dünyaca ünlü bisikletçiler yeni bir tarih yazacak.
60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu – Çeşme- İzmir Etabı Parkur Tanıtımı
60.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun son etabı, pelotonu Ege’nin kıyı şeridinde uzanan açık yollar ve kent dokusunun iç içe geçtiği bir güzergâhta görsel bir yolculuğa çıkarıyor. 4 Mayıs 2025 Pazar günü gerçekleştirilecek Çeşme–İzmir etabı, toplam 108,7 kilometrelik uzunluğuyla turun final mücadelesine sahne olacak.
Yarış, tarihi Çeşme Kalesi’nin önünden nötral startla başlayacak ve İzmir–Çeşme yolunda resmi startla birlikte tempo artacak. İçmeler Kavşağı’nda (27,3. km) yer alan ilk tırmanış kapısı (Kategori 3), etap başında pelotonun dengesini belirleyecek ilk zorlu nokta olacak.
Urla güzergâhı üzerinden ilerleyen peloton, 53,4. kilometrede ikinci Kategori 3 tırmanış kapısını geride bırakacak. Yarışçılar, ardından gelen 61,7. kilometredeki Türkiye Güzellikleri Sprint Kapısı’nda, doğal ve kültürel güzelliklerin ortasında mayo puanları için mücadele edecek. 77,8. kilometredeki klasik sprint kapısı ise yeşil mayo için belirleyici olacak.
Etap yapısı itibarıyla sprinter takımlarına da zemin hazırlıyor. Güzelbahçe, Narlıdere, Konak ve Karşıyaka boyunca ilerleyen yarış, İzmir’in simge buluşma noktalarından biri olan Bostanlı İskelesi’nde sona erecek.
Parkur Detayları:
Tarih: 4 Mayıs Pazar
Start Saati: 10.45
Mesafe: 108,7 km
Başlangıç Noktası: Çeşme Kalesi
Bitiş Noktası: Bostanlı İskelesi
Öne Çıkan Noktalar:
27,3. km | 3. Kategori Tırmanış: Etabın erken bölümlerinde yer alan bu tırmanış, pelotonu ilk kez test ediyor. Kısa ama dik eğimli bu geçiş, kırmızı forma için puan kovalayan tırmanışçıların sahneye çıkacağı ilk kritik eşik olacak.
53,4. km | 3. Kategori Tırmanış: Urla’nın iç kesimlerinde yer alan bu ikinci tırmanış noktası, etap içi pozisyon savaşlarını derinleştiriyor. Teknik virajlar ve dar yollar hem fiziksel hem de zihinsel bir sınav anlamına geliyor.
61,7. km | Türkiye Güzellikleri Sprint Kapısı: İzmir Körfezi’ne yaklaşırken konumlanan bu özel sprint noktası, sadece yeşil forma mücadelesi değil; aynı zamanda Ege’nin kıyı karakterini taşıyan simgesel bir geçiş niteliğinde.
77,8. km | Sprint Kapısı: Finişe doğru son düzlüğe girilirken sprinterler bir kez daha hızlanacak. Takımların bu noktada formasyonlarını toplayarak son hamlelerini hazırlamaları bekleniyor.
108,7. km | Finiş – Bostanlı İskelesi: Körfezin kıyısında yer alan bu görkemli finiş ile turkuaz mayonun sahibi belirlenecek.
Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu Selçuk- Çeşme Etabı Yükseklik Analizi
27,3. km | 3. Kategori Tırmanış: Etabın henüz ilk üçte birlik bölümünde yer alan bu 276 metrelik yükselti, yarışın tırmanışla tanıştığı ilk sınav noktası. Dik yapısıyla pelotonda erken ayrışmalara neden olabilecek bu bölüm, kırmızı forma hedefleyen tırmanışçılar için stratejik bir çıkış alanı sunarken, sprinter takımları için temponun ilk kez dalgalandığı kritik bir geçit oluşturuyor.
53,4. km | 3. Kategori Tırmanış: 223 metrelik rakımı ve dar virajlı yapısıyla dikkat çeken bu tırmanış, etabın orta bölümünde pelotonu yeniden şekillendiren bir eşik olacak. İç kesimlere doğru uzanan bu kısım hem fiziksel hem de pozisyonel anlamda mücadeleyi kızıştırıyor.
77,8. km | Sprint Kapısı: 1 metrelik rakımıyla deniz seviyesinde olan bu sprint kapısı, yüksek hızın ve taktiksel zamanlamanın öne çıktığı bir geçiş noktası. Formasyonlarını yeniden düzenleyen sprinter takımları, etap zaferi için son hazırlıklarını burada başlatıyor.
108,7. km | Finiş – Bostanlı İskelesi: 2 metre rakımıyla deniz seviyesinde tamamlanan etap, sprinterlerin son kez hızlandığı, grupların son düzlüğe organize girdiği kritik bir bitiş noktasına dönüşüyor. Körfezin manzarası eşliğinde İzmir halkının yoğun ilgisiyle karşılanacak bu finiş, turun 60. yılına görkemli bir kapanış sunacak.
Genel Değerlendirme
• Formaya Giden Yol:
108,7 kilometrelik Çeşme–İzmir etabı, her forma için ayrı bir strateji arenası. İki tırmanış ve iki sprint noktasıyla donatılan bu etap, yeşil, kırmızı ve genel klasman formaları için belirleyici mücadelelere sahne olacak. Doğru zamanlama, takım organizasyonu ve bireysel atak gücü; bu etapta her bir mayo için belirleyici unsur olacak.
• Profilin Ruhu:
Etap, Çeşme’nin kıyı rakımlarında başlayarak İçmeler ’de 83 metreye, Karşıyaka civarında ise tekrar yükselip alçalan bir profil izliyor. 27,3 ve 53,4. kilometredeki tırmanışlar yarışın erken ve orta bölümlerinde pelotonu şekillendirirken, 59,3. kilometreden itibaren girilen şehir içi düz profiller, sprinterlerin sahneye çıktığı yüksek tempolu bir finale zemin hazırlıyor. Etabın ruhu, taktiksel çeşitliliği ve temposuyla 60. yılın unutulmaz bir finalini vaat ediyor.
60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 8. Etabı Çeşme- İzmir etabı güzergâhında bulunan tarihi ve ikonik noktalar:
1. Efes
Efes, Türkiye’deki en ünlü antik şehirlerden biridir. Efes Arkeolojik Alanı, özellikle Helenistik ve Roma dönemlerine ait olan farklı medeniyetlere ait yüksek düzeyde kentsel yaşam, mimari ve dini tarihin sembollerini taşır.
Efes antik tiyatrosu, 30,000 seyirci kapasitesiyle Türkiye’nin en büyüğüdür. Efes’teki diğer dikkat çekici yapılar arasında Celsus Kütüphanesi, Mazaeus ve Mithridates Kapısı, Hadrian Tapınağı ve Roma ailelerinin zengin yaşam tarzını tasvir eden “teras evleri” bulunur. Hamamlar, gymnasyum ve iki agora (ticaret ve devlet agora) mükemmel durumdadır.
3. Seferihisar
İzmir şehrinin güneyinde bulunan Seferihisar, doğanın, tarihin ve denizin buluşma noktasıdır. Türkiye’de Cittaslow hareketine katılan ilk kasabadır.
4. Urla
Urla, İzmir şehir merkezinin batısında, Çeşme Yarımadası’nın boynunu oluşturan tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir kasabadır. Zeytinyağı üretimiyle ünlü antik Klazomenai ve Türkiye’nin ilk su altı kazılarının yapıldığı Liman Tepe gibi tarihi alanlara ev sahipliği yapan Urla, ziyaretçilerine unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Aynı zamanda, benzersiz bağları ve zeytinyağlılarıyla ünlü Urla, her yıl düzenlenen festivalleriyle de kültürel bir zenginlik sunuyor. Urla, sadece tarih değil, aynı zamanda lezzetli yemekler ve güzel doğa ile dolu bir cennet.
5. Çeşme-Ilıca
Çeşme, özellikle İzmir’in yakınlarındaki sakinler için çok popüler bir yaz tatil beldesidir. 16. yüzyıldan kalma bir kale ve antik bir kervansaray gibi tarihi zenginliklere sahip olan ilçede, beyaz kumlu plajlar boyunca sıralanmış şık evler ve restoranlar bulunur. Alaçatı, windsurfing için mükemmel koşullara sahip plajları ve eski köy atmosferiyle dikkat çekerken, Ilıca’daki termal sular ise sağlıklı bir tatil deneyimi sunar. Çeşme’de aynı zamanda spa tedavileriyle rahatlayarak, bir tatilden çok daha fazlasını deneyimleyebilirsiniz.
60.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 8. Etabı Çeşme- İzmir etabı Ege’nin doğal ve tarihi zenginlikleriyle çevrili bir parkur sunuyor. Rotanın öne çıkan yerleri:
Tarihi Yerler:
1. Klazomenai Antik Kenti: İzmir’in Urla ilçesinde yer alan Klazomenai, İyon uygarlığının önemli liman kentlerinden biri olarak M.Ö. 6. yüzyılda büyük bir ticaret merkezi konumundaydı. Özellikle zeytinyağı üretimiyle bilinen kent, antik dünyanın ilk zeytinyağı atölyelerine ev sahipliği yapmasıyla dikkat çeker. Bugün hala ayakta olan pres yapıları ve çömlek fırınları, Klazomenai’nin ekonomik gücünü gözler önüne serer. Aynı zamanda deniz ticaretiyle Akdeniz’in dört bir yanına açılan bu antik kent, hem tarihî hem de arkeolojik açıdan zengin bir mirasa sahiptir. Etabın geçtiği güzergahta yer alan Klazomenai, tarihle pedalı buluşturan nadir noktalardan biridir.
2. Liman Tepe (Liman Tepe Höyüğü): Urla sahilinde, Klazomenai’nin hemen yakınında yer alan Liman Tepe, Ege Bölgesi’nin en eski liman yerleşimlerinden biridir. M.Ö. 3. binyıla kadar uzanan geçmişiyle Tunç Çağı’na ışık tutan bu arkeolojik alan, kazılarda ortaya çıkarılan sur duvarları, liman yapıları ve konut izleriyle önemli bir merkez olduğunu kanıtlamıştır. Liman Tepe, denizle kurduğu sürekli ilişki sayesinde hem kıyı hem de deniz ticaretinin izlerini bugüne taşımaktadır. Çeşme–İzmir etabının kültürel katmanlarına derinlik katan bu höyük, bisiklet rotasının sessiz ama kadim tanıklarından biridir.
3. Mazaeus ve Mithradates Kapısı: Efes Antik Kenti’nin Celcus Kütüphanesi’ne açılan üç kemerli bu görkemli kapısı, Roma İmparatoru Augustus’a ithaf edilmiştir. Kapı, dönemin zengin tüccarları Mazaeus ve Mithradates tarafından yaptırılmış; hem mimari zarafeti hem de epigrafik detaylarıyla dikkat çekmiştir. Tüccarların imparatora bağlılığını gösteren bu yapı, aynı zamanda Efes’in sosyal ve politik yapısını da yansıtır. Bugün hâlâ dimdik ayakta duran kapı, Efes’in görkemli geçmişini selamlayan bir geçittir ve bisiklet etabının tarihsel ruhuna doğrudan temas eden simgesel bir yapıdır.
4. Hadrian Tapınağı: Efes’teki Kuretler Caddesi üzerinde yer alan Hadrian Tapınağı, İmparator Hadrian onuruna M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiştir. İnce işçilikli kabartmaları ve anıtsal mimarisiyle dikkat çeken tapınak, Efes’in Roma dönemi estetiğini yansıtan önemli örneklerden biridir. Cephesindeki mitolojik sahneler, şehrin kuruluş efsanesinden tanrılara kadar uzanan zengin bir anlatı sunar. Ziyaretçilerine hem sanatsal hem de ruhani bir deneyim yaşatan tapınak, aynı zamanda Efes’in dini kimliğinin görkemli bir temsilcisidir.
Köyler ve Kasabalar:
1.Germiyan Köyü: Çeşme’ye bağlı Germiyan Köyü, doğal yaşamı, özgün mimarisi ve yerel üretimiyle dikkat çeken sakin ve otantik bir Ege köyüdür. Geleneksel tarım ürünleri, ata tohumları ve ev yapımı lezzetleriyle sürdürülebilir yaşamın güzel bir örneğini sunar. Duvarlarında köy halkının çizdiği renkli motifler ve çiçek süslemeleriyle bezenmiş evleri, fotoğraf tutkunları için de eşsiz kareler sunar. Doğallığın, emeğin ve yerelliğin ön planda olduğu Germiyan, modern yaşamdan uzaklaşmak isteyenler için huzur dolu bir duraktır.
2.Bademler Köyü: İzmir’in Seferihisar ilçesinde yer alan Bademler Köyü, Türkiye’nin ilk köy tiyatrosuna ve okuma alışkanlığı en yüksek köy kütüphanelerinden birine ev sahipliği yapmasıyla tanınır. Sanatla iç içe geçmiş bu köy, aynı zamanda temiz sokakları, çiçeklerle bezeli taş evleri ve doğaya saygılı yaşam tarzıyla da öne çıkar. Organik tarımın yaygın olduğu Bademler’de, yerel pazarlar ve ev yapımı ürünler köy kültürünü yaşatmaya devam eder. Doğa, kültür ve topluluk bilincinin iç içe geçtiği bu köy, ziyaretçilere özgün bir Ege deneyimi sunar.
3.Sığacık Kasabası: Tarihi Sığacık Kalesi’nin çevresinde kurulu olan Sığacık, Seferihisar’ın “sakin şehir” (Cittaslow) unvanını en iyi yansıtan kıyı kasabalarından biridir. Taş sokaklar boyunca sıralanan el emeği tezgahlar, yerel tatlar ve denize açılan limanı ile Sığacık, geleneksel yaşamla deniz kültürünün birleştiği bir liman kasabası atmosferi sunar. Pazar günleri kurulan üretici pazarı ise hem göze hem damağa hitap eder. Yavaş ama zengin bir yaşamın ritmini taşıyan bu kasaba, günübirlik ziyaretler kadar uzun soluklu konaklamalar için de ideal bir duraktır.
4.Lübbey Köyü: Ödemiş ilçesine bağlı Lübbey Köyü, terkedilmiş evleri, taş sokakları ve zamana direnen atmosferiyle adeta bir açık hava müzesi gibidir. Günümüzde yalnızca birkaç hane tarafından kullanılan köy, geçmişten bugüne ulaşan mimari yapıları ve sessizliğiyle nostaljik bir dokuya sahiptir. Lübbey, özellikle fotoğrafçılar ve doğaseverler için büyüleyici bir keşif alanıdır. Terk edilmiş gibi görünse de duvarlarında yüz yıllık hikâyeler saklayan bu köy, sessizliğiyle konuşur, sadeliğiyle etkiler.
Doğal Güzellikler:
1.İzmir Kuş Cenneti: Gediz Deltası içinde yer alan İzmir Kuş Cenneti, 200’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan ve Avrupa’nın en önemli sulak alanlarından biri olarak kabul edilen eşsiz bir doğa alanıdır. Özellikle flamingoların oluşturduğu pembe koloni manzaraları, bu bölgeyi görsel bir şölene dönüştürür. Doğa gözlem kuleleri, yürüyüş yolları ve bilgilendirici panolar sayesinde hem amatör doğaseverler hem de profesyonel kuş gözlemcileri için kusursuz bir keşif alanı sunar. Doğanın sessiz senfonisini dinlemek isteyen herkes için Kuş Cenneti, İzmir’in doğal hazinelerinden biridir.
2.Karagöl Tabiat Parkı: Yamanlar Dağı’nın zirvesine yakın bir noktada yer alan Karagöl, masalsı atmosferi ve göl çevresine yayılan yemyeşil bitki örtüsüyle ziyaretçilerini büyüler. Krater gölü oluşumu ve çevresindeki yürüyüş yollarıyla doğanın kalbinde bir kaçış vadeden Karagöl, özellikle kampçılar ve doğa yürüyüşçüleri için vazgeçilmez bir rotadır. Temiz havası, serin suları ve huzur veren manzarasıyla bu tabiat parkı, hem hafta sonu kaçamakları hem de fotoğraf molaları için birebirdir. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için Karagöl, İzmir’in saklı cennetlerinden biridir.
3.Teos Antik Kenti: Seferihisar’ın Sığacık Mahallesi yakınlarında yer alan Teos Antik Kenti, İyon Birliği’nin önemli merkezlerinden biri olarak tarih sahnesinde iz bırakmıştır. Tiyatro, agora ve şarap tanrısı Dionysos’a adanmış tapınak kalıntılarıyla öne çıkan kent, aynı zamanda antik çağın en büyük sanatçılar birliğine de ev sahipliği yapmıştır. Zeytin ağaçlarıyla çevrili bu tarihi alan, taşlar arasına sinmiş zaman kokusuyla ziyaretçilerini geçmişe taşıyor. Teos, denizle iç içe geçen tarihî bir yolculuğa çıkmak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir duraktır.
60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 8. Etabı (Çeşme-İzmir) Gastronomi ve Tarım Bilgileri
Mısır: Torbalı ve çevresindeki alüvyonlu topraklarda yetişen mısır, Ege’nin yaz aylarında suya ve güneşe doymuş mahsullerinden biridir. Geniş yaprakları arasında gizlenen koçanlar, hem hayvancılığın desteklenmesinde hem de unlu mamullerin üretiminde önemli rol oynar. Yol kenarlarında yükselen mısır tarlaları, bölgedeki mevsimsel üretim döngüsünün canlı bir parçasıdır.
Patates: Özellikle Bayındır ve Tire çevresinde yoğunlaşan patates üretimi, bu etap güzergâhında gözlemlenebilecek tarımsal faaliyetler arasındadır. İlkbaharda toprakla buluşan patates fideleri, yaz başında hasat edilerek hem yerel pazarlarda hem de Türkiye’nin dört bir yanına gönderilir. Nişasta bakımından zengin, lezzetiyle öne çıkan bu ürün, sofralarda olduğu kadar tarımsal ekonomide de önemli bir yere sahiptir.
Mandalina: Etabın kıyıya yaklaştığı noktalarda, özellikle Urla ve Karaburun çevresinde mandalina bahçeleri göze çarpar. Ege’nin ılıman kış ikliminde olgunlaşan bu turunçgil, sonbaharda sarıdan turuncuya dönen tonlarıyla adeta doğanın paletinden fırlamış gibidir. Aromatik tadı ve bol C vitamini içeriğiyle hem bölge halkının hem de dış pazarların vazgeçilmez kış meyvesidir.
Karpuz: Yaz sıcaklarının artmasıyla birlikte, Selçuk ve Menderes ovalarında karpuz tarlaları da canlılık kazanır. Büyük ve sulu karpuzlar, Ege’nin güneşini ve toprak zenginliğini bir arada barındırır. Hasat zamanında tarlalarda çalışan çiftçilerin elinden sofralara ulaşan bu meyve, yaz aylarının serinleten sembolüdür.
Gastronomi ve İzmir Mutfağı
Boyoz: Osmanlı’nın Sefarad mirasından günümüze uzanan boyoz, İzmir’in sabah ritüellerinin vazgeçilmezidir. Yağlı hamurdan yapılan ve taş fırında pişirilen bu lezzet, dışı çıtır içi yumuşak yapısıyla kahvaltı sofralarının yıldızıdır. Genellikle haşlanmış yumurta ve çay eşliğinde tüketilen boyoz, sade gibi görünse de, ardında yüzyıllık bir gelenek ve ustalık barındırır.
İzmir Kumru: Susamlı, taş fırın ekmeğinde sunulan İzmir kumrusu; salam, sucuk, sosis ve eritilmiş kaşarın mükemmel uyumuyla doyurucu bir sokak lezzetidir. Her ne kadar farklı şehirlerde benzer versiyonları yapılsa da, orijinal İzmir kumrusu, kullanılan özel ekmeği ve malzeme dengesiyle ayrışır. Özellikle deniz kenarında tüketildiğinde, İzmir’in özgür ruhunu sofraya taşır.
İzmir Söğüş: Dana yanak, dil ve beyin gibi sakatatlardan hazırlanan İzmir söğüşü, soğuk servis edilen ama lezzetiyle iç ısıtan bir alternatif olarak öne çıkar. Bol kimyon, limon, sumak ve taze soğan eşliğinde lavaşa sarılarak sunulan bu lezzet, cesur damaklara hitap eder. Tarihi Kemeraltı Çarşısı başta olmak üzere kentin pek çok noktasında bu eşsiz tada ulaşmak mümkündür.
İzmir Bombası: İncecik hamurun içinde, akışkan çikolata dolgusu ile adeta bir sürpriz sunan İzmir bombası, son yıllarda tüm Türkiye’de ün kazanmış bir tatlıdır. Isırıldığı anda dışarı taşan çikolatası ve hafif hamuruyla ağızda patlayan bu tat, özellikle gençlerin favorileri arasındadır. Çeşme ve Alaçatı sokaklarındaki tatlıcılarda taze taze servis edilen bombalar, sosyal medyada da kendine sıkça yer bulur.
Şambali Tatlısı: İrmik, şeker ve yoğurtla hazırlanan ve üzerine badem yerleştirilerek taş fırında pişirilen şambali, İzmir’in en geleneksel tatlılarından biridir. Hafif ıslak dokusu ve yoğun aromasıyla özellikle yaz akşamlarında dondurma ile birlikte sunulur. Kemeraltı’ndaki tarihi tatlıcılardan bir dilim şambali almak, İzmir gezisinin leziz kapanışlarından biridir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı